Rüzgar Enerjisi İçin Büyük Tesis

Son yıllarda Türkiye’nin enerji sektörü, özellikle de güneş, rüzgar ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kapasitesinin artırılmasında çığır açan gelişmeler kaydetti. Bunun karşılığında, 2017 yılının üçüncü çeyreğinde, enerji üretimindeki yenilenebilir enerjilerin payının yüzde 32’ye yükselmesi sağlandı. Yenilenebilir enerjilerin enerji dışı bağımsızlığını azaltma kapasitesini artırmaya odaklanan Türkiye, dünyanın en büyük açık deniz rüzgar santrali projesini hazırlıyor Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak dün Enerji ve Madencilik Forumunda bir açıklama yaptı. Albayrak ayrıca, proje sözleşmesine ilişkin tekliflerin bu yıl başlayacağını da belirtti.

Sabah gazetesi, A haber haberi, Takvim ve Yeni Asır gazeteleri ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde Para dergisi ile işbirliği içinde düzenlenen ilk “Türkiye Enerji ve Madencilik Forumu: Fırsat Yılları 2018” İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’na 22 Şubat’ta başlandı. Olay, Türkiye enerji sektöründeki fırsatları görüşmek üzere kamu ve özel sektörden endüstri liderleri topladı ve ülkenin bu yıl üstleneceği yeni enerji projelerine ilişkin duyuruları da içerdi. Türkiye’nin mevcut ve gelecekteki enerji projeleri hakkında ayrıntılı bilgi veren Albayrak, bakanlık tarafından planlanan projelerden birinin dünyanın en büyük offshore rüzgar çiftliği olduğuna dikkat çekti.

Enerji Bakanı Albayrak, “Rüzgar enerjisinde, dünyadaki en geniş rüzgar enerjisi çiftliği kurulmasını öngören bir proje hazırlıyoruz ve bu projenin dünya çapında geniş yankı yaratacağına inanıyoruz” dedi.

Rüzgar enerjisi, offshore alanlarda karaya kıyasla daha fazla potansiyele sahip olduğundan, Türkiye, Ege, Akdeniz ve Karadeniz kıyılarında sahip olduğu fırsattan yararlanmaya çalışmaktadır.

Türkiye, açık deniz rüzgar enerjisi çiftliği projesine ek olarak, bu yıl güneş ve rüzgar enerjisi alanında yeni Yenilenebilir Enerji Kaynakları Alanı (YEKA) sözleşmeleri ile yenilenebilir enerji kaynaklarını da sürdürecek.

Albayrak, “Bu yıl alınan tekliflerin alınacağı yeni YEKA sözleşmeleri üzerine çalışmalar başlamış olup, bakanlığımız her biri 1.000 megawatt’lık rüzgar ve güneş enerjisi projeleri için süreci başlatmıştır” dedi. “Bu yılki YEKA sözleşmeleri, pil üretim ve depolama özelliklerini de içerecek.”

Ayrıca, planın önümüzdeki 10 yıl içinde 10.000 megavat kapasiteli güneş ve rüzgar enerjisi projelerini gerçekleştirmek olduğunu söyledi. Albayrak, “Hazırlık çalışmaları Mart veya Nisan aylarında tamamlanırsa, baharda teklifler topluyoruz” dedi. Bakanlık, yaz bittikten sonra söz konusu iki YEKA projesinin sözleşmesini imzalayacağını da sözlerine ekledi.

YEKA projeleri, rekabetçi fiyatlarla destek sağlayacak, araştırma ve geliştirme faaliyetlerini destekleyecek ve istihdamı ve yerel üretimi destekleyeceklerini belirtti.

Türkiye’nin yeni madencilik modeliyle Albayrak, sanayiyi dünya standartlarına taşımak için gerekli altyapıyı hazırladıklarını söyledi.

“Bu yıl bor madenciliğinde önemli hamleleri yapacağız, dünyadaki yetkin ve önemli kurumlarda çalışan bir ekip ekibi yarattı, boru katma değeri yüksek ve stratejik bir üründe dönüştürülmesi kapsamında, bu yıl iki ya da üç önemli tesisin çığır açan süreci ile ilgili duyuruları bu süreçte yerel ve kamusal savunma şirketleri ile işbirliği yapacağız “dedi.

Irak Petrol Bakanı Jabar el-Luaibi ile Çarşamba günü yaptığı görüşmede, toplantıların sadece petrol ve doğalgaz boru hattı projelerine değil, aynı zamanda farklı alanlarda işbirliğinin geliştirilmesine dayandığını da belirtti.

Albayrak, Türkiye’nin kazançlılık ilkesine dayalı, özellikle de 15 Temmuz 2016’daki başarısız darbe girişimi sonrasında bölgede insan merkezli diplomasi uyguladığını söyledi.

TÜRK, GREEK KIBRIS’TAKİ DOĞU MED KAYNAKLARI

Albayrak, ekonomi gibi enerji diplomasisinin de dış ilişkiler üzerinde büyük etkisi olduğunu söyledi.

Doğu Akdeniz’de uygulanan etkin politikaların ve güneydoğudaki terör tehditlerinin ortadan kaldırılmasının ülkenin enerji sektörü için önemli adımlar attıklarını söyledi. Türkiye’nin Güneydoğu’daki maden ocaklarında son derece yoğun arazi sondajı yapacağını açıkladı.

Albayrak, “Doğu Akdeniz’deki Türk Kıbrıs’ın durumu ve orada yaşayan insanlar son derece önemli” dedi. Rum tarafından bölgede yürütülen tek taraflı politikayı eleştirdi ve adanın çevresindeki zengin kaynakların tüm Kıbrıslılara ait olduğunu belirterek, Türkiye’nin bu ülkedeki yerini almasını ekledi. Yetkili, “Somut ve rasyonel bir çözüm üretilmediği sürece aktif olmalıyız, tek taraflı sondaj yapılırsa Türkiye buna izin vermeyecektir” dedi.

Türkiye’nin dünyanın en yoğun boru hattı trafiğine sahip ülkelerden biri olduğunu söyleyen Albayrak, test operasyonlarının başlamış olduğu Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) için açılış töreni gerçekleştireceğini de sözlerine ekledi. Haziran ya da Temmuz’da gelecek.

Türkiye’nin doğal gaz depolama ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) kapasitesi giderek artıyor, Albayrak, alıcıların daha güçlü olduğu bir doğal gaz piyasasına doğru bir hareket olduğunu belirtti. “Doğal gaz altyapısıyla Türkiye, önümüzdeki 10 yıl içinde enerji ihraç eden bir ülke olacak” dedi.

Türkiye’nin maden arama ve arama hedeflerini ayrıntılı bir şekilde anlatan Bakan, Türkiye’nin bor madeninin tek operatörü olan Eti Maden’in geçen yıl 2.2 milyon tonluk ihracatla rekor kırdığını söyledi.

Albayrak, Türkiye’de petrol ve doğal gaz arama çalışmalarının bu yıl başlayacağını da açıkladı. “2020’de Türkiye’deki keşif faaliyetlerinde çok farklı bir dönem göreceksiniz.Küresel ortaklıklar, eğitimli mühendisler ve gelişmiş keşif yöntemleri ile bazı bölgelerin haritasını çıkarmaya başladık” dedi.

Türkiye’nin sismik gemilerinin madencilik araştırmalarını yapabilecek kapasitede olduğunu söyledi.

“Madencilikte plan 2020’de en az 5 milyon tarama yapmaktır. Türkiye’nin jeokimya ve jeofizik haritaları neredeyse tamamlanmaktadır.Bu yıl 2 milyonu bulacağız ve sondaj alanlarını kademeli olarak 5 ila 6 milyona çıkaracağız ve çeşitli mayınlar oluşturacağız. , “Albayrak dedi.