Uykusuzluk sorununa çare: 'Şekerleme'

0

Uykusuzluk sorununa çare: 'Şekerleme'

Son yıllarda özellikle şehir
hayatında birçok insanın sıkıntısı haline gelen uyku yoksunluğu
sadece uykusuzluğu değil beraberinde birçok sorunu getiriyor. Uyku
yoksunluğu çeken bir insanın ihtiyacından az veya çok uyuması
halinde hücre ölümü mekanizması hareket haline geçiyor ve normal
bir insana göre 14 yıl daha az yaşıyor.

Prof. Dr. Hikmet Yılmaz, 19’uncu yüzyılın başlarında bir insanın 9
saat uyuduğunu ancak günümüzdeİngiltere’de yapılan bir çalışmada
uyku süresinin 6,5 saate kadar gerilediğini söyledi. “Kadın ya da
erkek fark etmez, erişkin bir insanın ortalama 6-8 saat uyuması
gerektiğini biliyoruz” diyen Prof. Dr. Yılmaz, “6 saatin altında da
8 saatin üzerinde de uyunduğu vakit apoptoz denilen programlanmış
bir hücre ölümü mekanizması harekete geçiyor. Yani 6 saatin altı da
8 saatin üzeri de insan organizması için arzu edilmeyen uyku
saatleri ya da patolojik uyku saatlerini oluşturuyor” dedi.

Bağışıklık sistemi zarar görür

Uyku yoksunluğunun beraberinde birçok hastalığı getirdiğini anlatan
Yılmaz, şöyle konuştu: “Uyku yoksunluğu yaşıyorsanız sık sık
hastalanırsınız. Çünkü bağışıklık sisteminiz zarar görür. Uyku
sırasında, özellikle yüzeysel uyku sırasında bağışıklık sistemimizi
düzenleyen lökotriyen denilen hormona benzer, hormon gibi davranan
vücudumuzda kanda dolaşan ve bizi hastalıklara, mikroplara karşı
koruyan düzenek bozulur. Çabuk yaşlanır erken ölürsünüz. Yani uyku
yoksunluğuyla ömrünüz kısalır. Yine İngiltere’de yapılan bir
çalışma uyku yoksunluğuyla yaşayanların normal insan ömrünün 14 yıl
daha altında bir yaşamla hayatı bitirdiklerini gösteriyor. Çünkü
katabolizma dediğimiz yıkım artar, metabolizma bozulur, uyku
sırasında salgılanan anabolizan hormonlar vücudu düzenleyen koruyan
metabolizmalar, siz az uyudukça bunlar da az salgılanır.” 

Obeziteye davetiye çıkarıyor

Uyku yoksunluğu çeken insanların uyku süreleri azaldığından dolayı
bir şeyler yeme içmeye başladığını dile getiren Yılmaz, şunları
söyledi:

“Devamlı açlık hissediyorsunuz, devamlı bir şeyler yemek
istiyorsunuz. Dolayısıyla metabolizmanın yavaşlaması, leptin
azalması, grelin artışı ile beraber uyku yoksunluğu yaşıyorsanız
kaçınılmaz bir şekilde kilo alıyorsunuz ve veremiyorsunuz. Sık sık
kaza yapıyorsunuz. Bu iş kazası şeklinde de olabiliyor ya da
trafikte trafik kazaları şeklinde olabiliyor. Bunun tabiî ki
kişinin kendisine bireysel, topluma da ekonomik, sosyal sonuçları
oluyor. Örneğin trafikte araç kullanıyorsunuz. Bir nesne bir obje
gördünüz frene basacaksınız. Bu refleks süresi ile ilişkili. Uyku
yoksunluğu yaşıyorsanız refleks süreniz uzuyor diğerinde gördüğünüz
anda frene basarken, bunda görüp de basana kadar bir zaman geçiyor
ve maalesef sık sık kaza yaşıyorsunuz.

Uyku yoksunluğunun akademik performansı da düşürdüğüne dikkat çeken
Yılmaz, “Akademik performans düşüyor, hedefinize varamıyorsunuz.
Çünkü dikkat azalıyor, konsantrasyon azalıyor, unutkanlık artıyor
uyku yoksunluğuyla beraber. Muhakeme yeteneği bozuluyor. Karar
verme yeteneği azalıyor ve bozuluyor. Bütün bunların neticesinde
kişinin akademik performansı da düşüyor” dedi.

Kısırlığa yol açıyor

Uyku yoksunluğu ya da yeteri kadar uyunmadığında cinsel
sıkıntıların baş gösterdiğini kaydeden Yılmaz, şöyle konuştu:

“Uyku sorunu yaşıyorsanız cinsel performansınız düşüyor. Özellikle
hareketli sperm sayısı ve sağlıklı sperm sayısı azalıyor.
Spermatogenez bozuluyor yani kısırlık sorunu sizi bekliyor yeteri
kadar uyumuyorsanız. Psikiyatrik hastalıklara eğiliminiz artıyor.
Zaman zaman medyada da çıkar. Derler ki, ’10 yıldır uyumuyor, 20
yıldır uyumuyor.’ Böyle bir şey yok. Biliyoruz ki bugün özellikle
2’nci Dünya Savaşı sırasında HitlerAlmanya’sında yapılan insanlık
dışı yapılan sağlık çalışmaları nedeniyle biliyoruz. Bir insanın
uykusuzluğa dayanmasında üst sınır 11 gün. 11 günün üzeri yaşamla
bağdaşmıyor.” 

Uyku yoksunluğuna şekerleme

Prof. Dr. Hikmet Yılmaz, insanların uyku yoksunluğuyla güncel ve
çağdaş bir şekilde nasıl başa çıkabileceklerini ise şöyle
açıkladı:

 “Dünyada son 10 yıldır bununla ilgili bir trend halinde
yapılan uluslar arası terminolojide napping denilen bizim
Türkçe’mizde ‘şekerleme’, ‘kestirme’, ‘kısa uyku’ diye
adlandırabileceğimiz bir uygulama var. Şekerlemeyi bilinçli
yaptığımızda örneğin daha relaks oluyoruz, halsizliğimiz
bitkinliğimiz azalıyor, uyanıklık ve dikkatte artış meydana
geliyor. Daha duygu durumu olarak kendimizi iyi hissediyoruz,
performansımız artıyor. Reaksiyon süremiz hızlanıyor,
reflekslerimiz hızlanıyor, belleğimiz daha iyi oluyor. Örneğin biz
Türkiye olarak yıllardır karayolundaki trafik kazalarında
birinciliği hiçbir ülkeye maşallah bırakmıyoruz. Çünkü bir sürücü
olarak saygılı değiliz, iki, organizmayı, vücudumuzu koruyamıyoruz.
Çoklukla bunlar sürücü hatalarından meydana gelen kazalar. Bunların
içinde belki alkol de vardır ama alkolden daha önemli ve daha sık
olanının biz uyku yoksunluğu olduğunu düşünüyoruz.”

twitter volgers kopen

Bir yanıt yazın