'Kumpas ortaya çıkınca paralele darbe vuruldu'

0

'Kumpas ortaya çıkınca paralele darbe vuruldu'

Paralel yapı gerçeğini MİT Müsteşarı’na operasyon yapıldığında
gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Dink
suikastinde işin nerelere ulaştığı ortaya çıkıyor. Balyoz ve
Ergenekon’un içinde de varlar. 17-25 Aralık’ta kumpası görüp
müdahale etmesek tuzaklar sürecekti” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Somali dönüşünde gazetecilerin sorularını
cevaplandırdı.

– Etiyopya’da “Paralel yapının buradaki okulları kapatılsın,
okulları MEB” dediniz. Bu konuda dünya çapında nasıl gelişmeler
var?

Her gittiğimiz yerde devlet başkanları ile ben görüşüyorum,
görüşmeye de devam edeceğim. Kendi ülkesinin hükümetini, o
ülkelerin hükümetlerine olumsuz şekilde şikayet eden anlayışa karşı
biz de gereği neyse yapacağız. ABD’deki senatörlerle çok kirli
ilişkiler içine giriyorlar. Biz ne gerekiyorsa onu yapacağız.
Somali’de de aynı görüşmeleri yaptık, aynı şekilde Etiyopya’dan da
olumlu netice aldık. Söyledikleri şey şu: “Size karşı olan bize de
karşıdır. Biz size karşı olan her unsura tavrımızı kesinlikle
koyarız.” Bu noktada Milli Eğitim Bakanlığımız’ın çalışmaları zaten
devam ediyor. Bakanımızla bu ülkelerin milli eğitim bakanları bir
araya gelmek suretiyle hem buradaki eğitim öğretim sistemleri yine
istiyoruz ki bizim milli eğitim  bakanlığımız tarafından eş
olarak yürütülsün, bunlar da buraları bu tür girişimlerle
kirletmesin.

Karara saygı duyuyorum

– Yüce Divan oylaması çok tartışıldı. Kararı nasıl
yorumluyorsunuz?

17-25 Aralık süreci bize paralel yapının gerçekten bir darbe
girişimidir. Bu darbe girişiminde bizler o gün gerek
istihbaratımızla gerek güvenlik güçlerimizle tedbirli olmasaydık
bugün çok farklı bir Türkiye olabilirdi. Bu süreçte pislikler
ortaya çıkmaya başladı, çıkmaya da devam edecek. Arkadaşlarıma hiç
çekinmeden soruşturma komisyonunu kurabileceğimizi söyledim.
Komisyon raporunu hazırladı, “Yüce Divan’a gönderilmesine gerek
yoktur” dedi. Meclis’te de netice bu istikamette çıktı. “Efendim,
niye iktidar partisinden bu kadar fire var” dediler. Aslolan nedir,
muhalefet olarak 276’yı niye bulamadın ya önce bunu düşün. Diyorlar
ki, “Yüce Divan’a güvenmiyor musunuz?” Peki siz ilk derece
mahkemelerin verdiği karara güvenmiyor musunuz? Takipsizlik kararı
verdi. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyorum ve çıkan
karara da saygı duyuyorum.

Maliye ve MASAK inceliyor

– Paralel Çete okullarını kapatmak için çaba sarf ediyorsunuz. Bu
çetenin para kaynakları, okullar, dershaneler, şirketler?..

Herşey hukuk sınırları dahilinde yapılıyor. 1 Eylül 2015’te
dershaneler kapanıyor. Bu tarihten sonra ancak okul kurabilirlerse
okul kurabilirler. Okullarda da kayıtlarda çok ciddi düşüşleri var.
Ticari noktada ise şu anda Maliye Bakanlığımızın ve MASAK’ın ciddi
manada hassasiyeti var. Devletin yapılanması içinde bu örgüte kesin
tavır var, atamalarda vesaire. Üçlü kararname ise sonunda bana
geliyor. Üçlü kararnamelerde de üst düzey atamalarda kolay kolay
karar mercilerine gelemiyorlar, gelemeyecekler. Tabii bu 40 yıllık
bir yatırım, 40 yıllık yatırımlı bir yılda çözmek kolay değil. Onun
için biraz zaman alacak. Kararlıyız. Gerek Başbakan’ın gerek
hükümetin bu konudaki kararlılığın da biliyorum. Belediyelerde de
Başbakan bu ikazları sürekli yapıyor. Nasibini alan zaten
alıyordur, ona göre de adımlarını atıyordur diye düşünüyorum.

Amaçları beni almaktı

– Dink cinayetinde paralel bağlantı olduğunu düşünüyor musunuz?

Şurada iki, iki buçuk yıl, yani MİT Müsteşarı’na malum operasyon
yapıldığından itibaren bu işi anlamış durumdayız. Hesapları önce
MİT Müsteşarını sonra da beni almaktı. Pensilvanya işin hep içinde.
 Dink olayında işin nerelere ulaştığı zaten şu anda ortaya
çıkıyor. Emniyet’teki İstahbarat’taki ayakları ortaya çıkmış
vaziyette. Gerek Balyoz, gerek Ergenekon bunların içinde hep bunlar
var. Eğer, 17-25 Aralık’ta bu müdahale yapılmamış olsaydı iş böyle
gidecekti. Darbeye karşı darbe yapılınca o iş bitmiş oldu.

Çok da uzun sürmeyecek

– Bu yapı ile mücadele yapılırken, kaçınılmaz olarak olağanüstü
tedbirler almak gerekiyor. Bu demokratik nizamı olumsuz etkiler
mi?

Uzun süreli mücadele derken, tahayyül edilemeyecek bir süreç
görmüyorum. Bakanlıklar, her kurum teyakkuz halinde olmak
durumundadır. Nedir bu? Legal görünüm altındaki illegal örgütlerden
paralel devlet yapılanması. PDY ve PY olarak Milli Güvenlik Siyaset
Belgesi’nin içerisine bu şekilde giriyor. Hükümetimiz de bizler de
bu kararlılığı sürdürürsek kısa zamanda neticeyi alacağız.

YAS KARARINI NEDEN ALDIK?

– Kral Abdullah’ın vefatı dolayısı ile bizde yas ilan edilmesine
tepki gösteren kesimler de oldu?

Arabistan’la bazı konularda elbette görüş ayrılıklarımız da oldu.
Ama biz her daim ilişkileri iyileştirmekten yana olduk. Geçmişe
dayalı olan hukukumuzdan dolayı cenazeye iştirak ettik.
Türkiye-Suudi Arabistan ilişkileri, Suriye’de, Filistin’de,
Mısır’da farklı seyrediyor. Biz bu farkın ilişkilere
karıştırılmamasından yanayız. Yas ilan edilmesini de,
ilişkilerimize önem atfettiğimize ilişkin bir mesaj olarak
algılamak lazım. Hükümetimizle görüşerek yas kararı aldık.

İKİNCİ IRAK YAŞANMASIN

– Esed’in çökmesine ilişkin düşüncelerde farklılıklar oluştu gibi,
ABD bizim yaklaşıma uzak, Fransa yakın?

Suriye’ye yönelik politikamız üzerinde asla oynama yapmayı
düşünmüyoruz. Esed rejimi ile bu iş devam etmez. Obama’ya da
söyledim: Bir uçuşa yasak bölge, iki güvenli bölge, üç eğit donat.
ABD rejim hedefli bir harekete yanaşmıyor. O zaman burada çözüm
olmaz. Aynen Irak’ta meydana gelen olur. Biz yeni bir Irak olsun
istemiyoruz. Kuzey Irak. Şimdi de Kuzey Suriye doğsun! Bunu
kabullenmemiz mümkün değil.

HDP BARAJ İÇİN ŞART KOŞAMAZ

– Demirtaş’ın yüzde 10 barajı ile ilgili sözleri dikkat çekici.
“Baraj nedeniyle Meclis’e giremezsek çözüm süreci için iyi olmaz”
diyor?

Bir siyasi partinin eş başkanının bu tür bir açıklama yapmasının
hiçbir siyasi edebe sığması mümkün değildir. Yüzde 10 barajı bir
defa ülkemizin istikrarı için çok çok önemli. HDP, parlamentoda
olduğu zaman muhatap olmak başkadır, parlamento dışında olduğunda
başkadır. “İstediğimiz zaman yine masada oluruz” diye bir şart da
koşamazlar.

HER FASIL İKİ AYIMIZI ALIR

– “AB’yi test ediyoruz” dediniz. Süreç daha fazla uzarsa, Türkiye
süreci bitirir mi?

Şu anda Türkiye’ye desinler ki, bu fasılları ne kadar zamanda
bitirirsiniz? Bitirmemiz, her fasıl için taş çatlasın iki ay alır.
Hala oyalama. Türkiye, AB sürecinde aynı kararlılığını devam
ettirir, ama bunlar ileride “Türkiye’yi almıyoruz” yaklaşımına
girerlerse, Türkiye de kriterlerini belirleyip yoluna devam
eder.

SERİ KARAR ALMAK İÇİN ŞART

Başkanlık sistemi ülke gelişimini hızlandırır

– Gündem belirleyen Türkiye’ye geçişte Başkanlık sisteminin rolü ne
olur? Davutoğlu ile görüş ayrılığı var mı?

Gündem belirleyen bir Türkiye noktasında, gerçekten ben Başkanlık
sisteminin bu sürece güç katacağına inanıyorum. Başkanlık
sisteminin sağlayacağı en büyük avantaj, çok başlılığı ortadan
kaldırması olacak. Seri karar almak, çok daha çabuk netice almayı
getirecektir. Mevcut sistemde karar süreci süratle işliyor dersek
kendimizi aldatırız. Bizim verim ekonomisini devreye sokmamız
lazım. Başkanlık sistemi olsa yatırımlar, alt yapı, üst yapı,
insana yönelik yatırımlarda da çok daha başarılı neticeler alırız.
Gelişmiş ülkelerin ne kadarında başkanlık sistemi var? Görüyoruz ki
tamamına yakınında başkanlık var. Demek ki buradan netice alınıyor.
Buradan netice alındığına göre, biz niye ayaklarımıza prangaları
bağlayalım. Hükümetle aramızda kolay kolay problem olmaz. Bu yeni
konuşmaya başladığımız bir şey değil. Belediye başkanlığımdan beri
Başkanlık sistemi savunduğum bir tezdir. Ahmet Bey gerek
Başdanışmanlık yaptığı dönem, gerek dışişleri bakanlığı yaptığı
dönemde yine Başkanlık sistemini meydanlarda hep konuştuk.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de konuştuk, bu göreve böyle geldik.
Türkiye’nin sistemdeki zaafını giderecek olan bir anlayıştır. Ben
şunu savunuyorum; ikili bir sistem değil tek sistem. Çok daha seri
karar almak mümkün olur. Güçlü bir iktidarsanız, Başkan’a yetkisini
verecektir, verdikten sonra da denetleyecektir.

ZENGİN ÜLKELER YARDIM ETMİYOR

Petrolün zekatını verseler fukara kalmaz

– Bizden çok daha zengin ülkeler var. Somali gibi Müslüman bir
ülkede bu kadar açlık var ama zengin Müslüman ülkeler pek yardım
yapmıyor?

İsim vermek istemiyorum, o tür zengin ülkelerden biri oraya girdi
ama yardıma yönelik esamesi okunmuyor. Para ise her şeyi var.
Yatırımların yapılmasını istemiyorlar. Mogadişu limanını üç yıl
oyaladılar. Israr, ısrar, ısrar, sonunda Albayrak’a verdiler. Şu
anda  ayda iki milyon dolar Somali oradan kazanıyor.
Türkiye’nin yakın davranması birilerini rahatsız ediyor. Biz
geldik, hemen arkasından İngiltere toplantı yaptı. Konteynırların
içinde büyükelçilik işi yürütüyorlar. Büyük ekonomi olmak, hayır
sahibi olmayı getirmez. Biz ecdadımızdan gelen hayır sahipliğinin
gereğini yerine getiriyoruz. Adamlar zengin ama yardım etmiyor.
Petrol ülkelerini, Müslüman ülkelerini düşünün. Sadece petrolün
zekatını verseler, herhalde fukara kalmaz.

– Mogadişu’daki patlama sizin ziyaretiniz öncesi gerçekleştiği için
çok yankı buldu. Niçin böyle bir örgüt sizin oradaki varlığınızı
hedef alıyor?

O şekilde düşünmek istemiyorum. Somali halkına verdiğimiz
hizmetlerin açılışlarını yapmak için gidiyoruz. Somali’yi
seviyorlarsa gelişimize olumlu yaklaşmaları lazım. Cumhurbaşkanı da
onu söylüyor; “Ben böyle bir sorumluluğu taşıyamam. Gereken
tedbirleri en ciddi şekilde aldık. Yoksa şu anda 1 milyon insan
sokaklara dökülür, hastaneye kadar sizinle beraber yürürdü. Burada
size karşı böylesine büyük muhabbet var” diyor.

Bir yanıt yazın