DHKP-C'den Baba Elvan'a tehdit

0

DHKP-C'den Baba Elvan'a tehdit

Gezi eylemlerinde yaralı olarak
kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın yasadışı
sol örgütlerce sürekli kullanılması ailesini isyan ettirdi.

Star’ın ulaştığı bilgilere göre yaklaşık bir ay önce baba Sami
Elvan ünlü bir avukattan yardım istedi. Örgütün Berkin’in davasını
suiistimal ettiğini ve bundan rahatsız olduklarını anlatan Elvan
ailesi maddi imkanları olmadığı için ünlü avukattan davaya ücretsiz
bakmasını rica etti.

DHKP-C tehdit etti

Elvan ailesine olumlu yanıt veren ünlü hukukçu H.D, diğer
avukatların azlinden sonra kendisine vekalet verilmesi halinde
yardımcı olacağını söyledi. Bunun üzerine girişimde bulunan Berkin
Elvan’ın babası Sami Elvan’ın girişimi sonuçsuz kaldı. Kendilerinin
davadan azledileceğini öğrenen örgüt avukatları Elvan’ı tehdit
ederek, “Berkin artık senin evladın değil. O hepimizin bu davaya
biz bakmaya devam edeceğiz” diyerek tehdit etti. Ailesinin zarar
görebileceğinden endişe eden Sami Elvan ise bu tehdit karşısında
sessiz kalmak zorunda kaldı.

Desteğinize ihtiyaç yok

Ancak DHKP-C’li teröristlerin Berkin soruşturmasını yürüten Savcı
Mehmet Selim Kiraz’ı şehit etmesi üzerine Berkin’in annesi Gülsüm
Elvan ile babası Sami Elvan açıklama yaparak örgütün artık
yakalarından düşmesini istedi. Elvan ailesinin, “Ailemizin son
açıklamasıdır,” başlığıyla yaptığı açıklamada, “Susun artık. Berkin
öldü. Biz her gün yeniden yeniden öldük. Biz yokuz artık. Eğer dava
açılırsa ve yargılama yapılırsa dosyamızı aile olarak sadece
kendimiz takip edeceğiz. Hiçbir avukata ve hukuki desteğe
ihtiyacımız yok” dedi.

Medya hesabımızı kapatıyoruz

“Biz Berkin’in anne ve babası olarak en içten duygularla ve tüm
samimiyetimizle Savcı Mehmet Kiraz’ın acılı ailesine başsağlığı ve
sabırlar diliyoruz, acılarını paylaşıyoruz, çok üzgünüz”
ifadelerinin de yer aldığı açıklamada Elvan ailesi şunları söyledi:
“Biz her gün yeniden yeniden öldük. Biz yokuz artık. Eğer dava
açılırsa ve yargılama yapılırsa dosyamızı aile olarak sadece
kendimiz takip edeceğiz. Hiçbir avukata ve hukuki desteğe
ihtiyacımız yok. Bu bir tepki değil. Bu hukukla aramızda artık
kimse olmasın diye… kimse bizim acımızı tam anlamıyor kaldı ki
nasıl anlatacaklar bunu mahkemeye… Biz bugüne kadar olduğu gibi
orada olacağız ve davamızı takip edeceğiz… Sadece daha önce
evladını kaybetmiş anne, babalar, aileler bizimle birlikte katılmak
isterlerse davaya onları kabul edeceğiz. Sonuçta hiçbir şey
çocuğumuzu geri getirmeyecek. Tek çabamız başka çocuklar ölmesin,
başka analar ağlamasın diye sürecek. Bugüne kadar yüzlerce insan
Berkin için gözaltına alındı, soruşturma yaşadı, tutuklandı,
okuldan ve işten atıldı, yaralandı. Yeter artık. Kimse zarar
görmesin. Görüşü, inancı, konumu, kim olduğu önemli değil. İnsan
olan kimse artık zarar görmesin. Ben Gülsüm Elvan, ben Sami
Elvan… Bugünden sonra sosyal medya hesaplarımızı kullanmayacağız.
Bu açıklama son mesajımızdır. “

GEDİK’İ DE MALZEME YAPTILAR

Berkin Elvan, DHKP-C terör örgütünün kullandığı ilk cenaze değil.
2013 yılında Maltepe Gülsuyu’na DHKP-C ile uyuşturucu satıcılarının
rant savaşında kurşunların hedefi olan Hasan Ferit Gedik’in
cenazesi, DHKP-C’nin şov malzemesine dönüştürüldü. Basın desteği de
alan terör örgütü, aileyi baskı altında tutarak Gazi Mahallesi’nde
3 Ekim 2013’te kalaşnikoflu şov yaptı. Gedik’in cenazesinin Gazi
Mahallesi’ne getirilmesinin ardından kortej oluşturan DHKP-C grubu,
ellerindeki kalaşnikoflar, pompalı tüfekler ve tabancalarla gövde
gösterisi yaparken, bu provokasyonda polis şüphelilerin eşgalini
belirlemek için müdahale yerine görüntü almayı tercih etti.

Savcı’yı rehin alanlara tepki göstermişti

İstanbul Adalet Sarayı’ndaki rehine olayında saldırganlarla
telefonda görüşen ve kendilerini eylemi sonlandırmaya çağıran Sami
Elvan, operasyon sonrasında Twitter’dan açıklama yapmıştı. Elvan
paylaştığı mesajda şu ifadeleri kullandı: “Acımız çok büyük. Çok
mücadele ettik artık kimsenin burnu kanamasın diye. Çok çabaladık
analar ağlamasın diye. Çok üzgünüz.” Elvan ailesi son açıklamasında
ise “Artık yakamızdan düşün, kendi davamızı kendimiz yürüteceğiz”
ifadelerine yer verdi.

OĞLUMU KEŞKE TUTUKLASALAR

İzmir’de yaşayan Berk Ercan, 2010 yılında 17 yaşında  lise
öğrencisiyken DHKP-C militanı yapıldı. Baba İsmail Ercan,
 oğlunu geri almak için hem örgütün ‘Seni öldürürüz’
tehditlerine hem de oğlunun ‘Peşimden gelirsen canını yakarım’
söylemlerine karşı diğer ailelere destek olmak için “Terör Mağduru
Aileler Derneği”ni kurdu. Savcı Mehmet Kiraz’ın DHKP-C tarafından
rehin alındığını öğrendiğinde de, oğlunun adını duyma stresinden
kalp krizi geçiren İsmail Ercan, Okmeydanı’nda gözaltına alınan
oğlu Berk için, “Eylemde hayatını kaybettiğini öğrenmektense hapse
atıldığını duymayı tercih ederim. O zaman bilirim ki hayatta
olacak. Rahat uyurum” dedi. DHKP-C örgütüne oğlunu kaptıran İsmail
Ercan, üç gündür İzmir’de bir hastanede tedavi görüyor. Baba Ercan,
“Çocuğumun aklını liseye giderken yıkadılar. Ne yaptıysam geri
döndüremedim. Bir baba oğlunun terör örgütüne katılmasını ister mi?
Şimdi onlar için birkaç dava açtım. Geri çekeyim diye her gün baskı
yapıyorlar. Katledilen savcıya çok üzüldüm” dedi.

Konser bahanesiyle örgüt

Terör Mağduru Aileler Derneği’ne terörün kucağına düşen yeni
çocuklarla ilgili bilgi geldiğini söyleyen Ercan,”Grup Yorum
konserine götürüyoruz diye 8 yaşındaki çocuğa kırmızı bayrak verip,
üstüne önlük giydirip İstanbul’a götürüyorlar” dedi.

Bir yanıt yazın