Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Hakan Fidan'a kırgınım'

0

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Hakan Fidan'a kırgınım'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Riyad
seyahati sonrası kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı. İşte
Erdoğan’ın açıklamaları…

Riyad seyahatiniz beklentilerinizi karşıladı
mı? 

Sağolsunlar, beklentilerimizi karşıladılar. Yaptığımız
görüşmelerde, Suudi Arabistan’la ikili ilişkilerimizin çok daha iyi
bir konuma geleceğine dair umutlarım artmıştır. Siyasi, askeri,
güvenlik, terörle mücadele ve insani yardımlar noktasında müşterek
çalışmalar içerisine girebileceğimizi karşılıklı olarak teyit
ettik. Bölgesel sorunlara yaklaşımımız da büyük ölçüde örtüşüyor.
Bu ülkelere İran, Irak, Suriye, Filistin, Libya da dahil.

‘İmralı üzerine düşeni yaptı’

Ancak Mısır konusunda farklı hassasiyetler söz konusu. Bu
durum Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerini nasıl
etkiler? 

Biraz farklılıklar olsa da, bunlar ikili ilişkilerimizi etkileyecek
noktada değil. Bütün derdimiz Ortadoğu’da ve İslam dünyasında,
özellikle Türkiye ile Suudi Arabistan ilişkilerinin çok daha güçlü
bir zemine oturtulmasıdır. Örneğin, Suriye’yle ilgili uçuşa yasak
ve güvenli bölge noktasında aynı şeyleri düşündüklerini ifade
ettiler. Eğit-donat noktasında da öyle. Mısır konusunu ayrı bir
kategoride değerlendirmek gerekiyor. Mısır meselesi, S. Arabistan
ile ilişkilerimize gölge düşürmemelidir.

Mısır’daki İhvan liderlerinin siyaset yapabilmeleri, idam
cezalarının kaldırılması gibi hususlar gündeme geldi
mi? 

Mısır meselesi konuşulurken, kendilerinin dikkatini oradaki duruma
çektim. Şu anda, yüzde 52 oyla işbaşına gelmiş olan bir
Cumhurbaşkanı halen içeride. Yaklaşık 18 bin siyasi tutuklu var.
Binlerce insan idama mahkûm edildi. Tüm bunlar orada bir gaz
sıkışması olduğunu gösteriyor. Kontrollü bir yumuşama olmazsa,
sosyal patlama olabilir. Öyle bir durumda da Mısır’da ne istikrar
kalır, ne de güven. Mısır, Suudi Arabistan ve Türkiye; bu üçlü
ayak, bölgenin en önemli ülkeleri. Bölgenin barışı, huzuru, refahı
için hepimizin üzerimize düşen görevler var.

Suud Kralı, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yle de görüştü. Size
Sisi’den herhangi bir mesaj iletildi mi? Ya da Mısır ile Türkiye
arasındaki sorunların aşılması noktasında bir teklif geldi
mi?

Mısır konusunda şu anda öyle bir şeye ihtiyaç yok. Biz
hassasiyetlerimizi paylaştık. Mısır’la üst düzeyde barışmamızı
tabii ki istiyorlar, ama ısrarları yok.

‘Bölgede almamız gereken yükler arttı’ 

Suudi Arabistan’da halk arasında Türkiye’ye ve şahsınıza
yönelik bir sempati olduğunu gözlemledik. 

Evet, ülkemize yönelik bir sempati var ve her geçen gün artıyor.
Rahmetli Kral Abdullah bin Abdülaziz ile de münasebetlerimiz
aslında Mısır olayına kadar gayet iyiydi. Hakikaten bir abi-kardeş
hukuku vardı. Bölge bugün o günlerden çok daha farklı bir travma
yaşıyor. Burada almamız gereken yükler çok daha fazla. Ben Selman
bin Abdülaziz’in Suriye konusundaki tavrının bizimle örtüştüğünü
söyleyebilirim.

Halep’in durumuyla ilgili neler
söylersiniz? 

Halep’le ilgili sorun hâlâ devam ediyor. Halep’in özellikleri,
nüfusu, kültürel, sanat ve medeniyet anlamında çok farklı. Ancak
bombalamalar sonucunda yakılıp yıkıldı. 1 milyon 200 bin nüfuslu
Halep’ten göç dalgası başlarsa bu büyük bir sıkıntıdır.

‘Paralel yapı devletle dalga geçme peşinde’

Paralel Yapı uzantılarının hâlâ tehdit ve şantaj dilini
kullanmasını nasıl yorumluyorsunuz? 

Bahsettiğiniz uzantıların, o tür bir dil kullanmasından toplum da
rahatsız. Toplumun huzurunu kaçırıp, “Ben bilmediklerinizi biliyor,
duymadıklarınızı duyuyorum” diye adeta devletle dalga geçmeye
kalkışıyorlar. Devlet, her türlü kanunsuzluğun, yasadışı işin
peşinde olacaktır.

Hakan Fidan’ın MİT’in başından ayrılıp milletvekili aday
adayı olmasıyla ilgili kırgın olduğunuzu söylemiştiniz. Hâlâ aynı
hissiyatta mısınız? 

Kanaatlerimizi ifade etmiş olmamıza rağmen, istifa edip adaylık söz
konusu olmuş ise, elbette bir kırgınlık söz konusudur. MİT sıradan
bir kurum değildir. Devletin en önemli kurumudur. Şimdi biz onu
böyle bir göreve getirdik. Getiren de benim. Madem öyle, eğer
müsaade edilmiyorsa orada kalması ve ayrılmaması gerekirdi.
Dolayısıyla tabii ki kırgınım.

İç Güvenlik Paketi’ne muhalefetin eleştirilerini nasıl
değerlendiriyorsunuz? 

Tasarıyı inceledim. Eksiği var, fazlası yok.

Bir yanıt yazın